• Müşteri Hizmetleri
    0216 301 22 00
  • Whatsapp İletişim
    0543 301 22 02

Kanal tedavisi yapılan bir dişin ömrü ne kadardır?


  Hiçbir protez doğal dişin yerini tam olarak tutmaz. İltihaplı bir dişin çekilip yerine implant veya köprü protezi yapılmasındansa; o dişin kanal tedavisi yapılarak uygun şekilde restore edilmesi çok daha az maliyetlidir. Dişin canlılığını sağlayan pulpa dokusunun çıkartılmasına ve madde kaybının fazla olmasına bağlı olarak; tedavi edilen diş kırılmaya karşı daha hassas hale gelebilir. Üst restorasyon için dişe dolgu veya kuron yapılması kararı verilirken; bu duruma dikkat edilmelidir. Endodontik tedavi görmüş dişler, uzun yıllar ağızda kalmakta ve çiğneme fonksiyonunun devamlılığına ve estetiğin sağlanmasına yardımcı olmaktadırlar. İyi bir kanal tedavisi yapılan diş, doğru ağız-diş bakımı ile bir ömür boyu kullanılabilir. Tedavi edilen dişte tekrar çürük oluşması riskine karşı ve ileride ortaya çıkabilecek diğer sorunların önlenmesi için düzenli ağız-diş bakımı ve düzenli diş hekimi muayenesi gereklidir.


Dişe kanal tedavisi yapılmasını gerektiren nedenler nelerdir?

  • Derin çürükler, daha önceden yapılmış olan dolgular veya kuron protezleri (kaplamalar) altında tekrar eden çürükler,
  • Dişlere dolgu veya kuron yapılması sonrasında hastanın şikayetlerinin  geçmemesi,
  • Darbe sonucunda dişlerde oluşan kuron/kök kırıkları,
  • Hastanın çiğneme alışkanlıkları veya diş gıcırdatma gibi fonksiyon dışı hareketler sonucunda diş pulpalarının hasar görmesi,
  • İlerlemiş dişeti hastalıkları veya dişeti operasyonları sonrasında pulpa hasarı,
  • Pulpanın canlılığını kaybettiğinin belirlenmesi.
  • Çapraşık dişlerin protetik restorasyonunda, kanal tedavisi yapılması gerekebilir.
  • 20 yaş dişi çekimi veya çene kemiği içindeki büyük kistlerin çıkartılması sırasında da, komşu dişlere kanal tedavisi yapılması gerekebilir.


Kanal tedavisi yapılmasını gerektiren şikayetler nelerdir?

  • Dişte kendiliğinden görülen ağrı,
  • Geceleri artan ve ağrı kesicilerle bile geçmeyen ağrı,
  • Soğuk, sıcak veya dişe temas gibi bir dış etkenle tetiklenen ağrının uzun süre devam etmesi,
  • Dişin etrafında, dişetinde ve/veya ilgili lenf bezlerinde görülen şişlik,
  • Dişin enfekte olması sonucu oluşan fistül veya dişte renkleşme.

 
Bununla birlikte, canlılığını kaybeden dişler herhangi bir şikayete neden olmayabilir. Bu durum, kanal tedavisi ihtiyacının olmaması olarak algılanmamalıdır.

Pulpa dokusu nasıl iltihaplanır veya enfekte olur?
  “Bakteriler pulpa hastalıklarında temel etkendir”. Her insanın ağzının içerisinde bakteri mevcuttur ve bunlar normal şartlarda herhangi bir zarar vermezler. Fakat bazıları şeker içeren yiyecek ya da içecekleri metabolize ederek asit çıkarırlar. Bu asitler de, mine ve dentine zarar verir. Bu şekilde oluşan çürükler tedavi edilmeden bırakıldığında, bakteriler dentinin altındaki pulpa dokusuna kadar ilerleyerek, iltihaplanmasına neden olurlar.

  Pulpaya zarar veren diğer bir etken, dişin travmaya maruz kalmasıdır. Dişe gelen şiddetli bir darbe sonucu kan dolaşımı kesilebilir ve böylece pulpa dokusu zamanla canlılığını kaybeder. Yine dişe gelen kronik travmalar da (yüksek yapılmış restorasyonlar, diş sıkmaya/gıcırdatmaya bağlı travmalar) pulpanın iltihaplanmasına veya canlılığını kaybetmesine neden olabilir.

  Pulpayı tehdit eden bir diğer faktör de, dişin çevresinde uzun süredir tedavi edilmemiş periodontal (dişeti ve çevresi) hastalığın bulunmasıdır. Bakteriler dişeti cebi yoluyla kök yüzeyine açılan minik yan kanallardan dişin pulpasına zarar verebilir.

Kanal tedavisi yapılırken ağrı duyulur mu?


  Kanal tedavisi ağrıya neden olmaz; aksine ağrının giderilmesi için uygulanır. Kanal tedavisi yapılacak diş ve çevre dokular lokal anestezi ile uyuşturulur. Tedavi sırasında hasta ağrı hissetmez. Bununla birlikte bazı vakalarda hasta az da olsa rahatsızlık  duyabilir. Bu problem yardımcı anesteziler yapılarak kolaylıkla aşılır.